Sofra, yemek yeme kuralları ile başlayıp oturuş ve davranış şekillerine kadar birçok farklı konuyu kapsayan ayrıntılı bir kavram. Bu nedenle bazı esaslara uymayı da gerektiriyor. Sofra adabı ile ilgili yazılı kurallar bulunmasa da herkes tarafından kabul gören birtakım gereklilikler mevcut. Aile içinde ya da toplumsal bir alanda olsun; bu gerekliliklere dikkat etmek görgü ve saygı açısından oldukça önemli. Peki sofra adabı ne demek, ne gibi detaylar içeriyor?

Büyüklerimiz “Her şeyin bir adabı var” der, hâliyle sofraya dair de bir adaptan söz etmek mümkün. Çünkü özellikle Türk toplumunda sofra sadece yemek yemeyi değil, aile veya sevilen kişilerle bir araya gelip geçirilen kıymetli bir vakti temsil ediyor. Sofra adabı da bu vakti daha saygın kılmayı hedefliyor. İnsanların yemek masasında her açıdan nasıl davranması gerektiği ile ilgili bir dizi kurallar bütünü olan sofra adabı, toplumsal yapıya göre değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin, Türk toplumunda olmazsa olmaz bir kural Fransız toplumu için hiç önemli olmayabiliyor. Ancak yine de her toplumda nezaket çerçevesi içinde kalabilmek adına benzer kurallar öne çıkıyor.

Saygının İlk Şartı: Sofra Görgü Kuralları

Sofrada uyulması gereken görgü kuralları göreceli olmayan ve herkes tarafından mantıklı bulunan kurallardan oluşuyor. Nitekim bu kurallar bir kişinin ortaya atması ile değil, uzun yıllar içinde oluşan toplumsal yapıyla beraber şekilleniyor. Her şeyden önce sofraya herkesle aynı anda oturmak gerekiyor. Aynı şekilde sofradan herkesten önce kalkmak da bir saygısızlık olarak kabul ediliyor. Yani sofrada bulunan kişilere uyum sağlamak ilk esas. Hemen ardından sofrada dik ve toplu bir şekilde oturmak geliyor. Yani masada yayılmak, etraftaki kişileri rahatsız edecek şekilde konumlanmak ve dirsekleri masa üzerine yerleştirmek uygun değil. Masaya oturduktan sonra kırıntıların etrafa dağılmaması adına da dizlere peçeteyi açarak koymak çok önemli. Yemek bitiminde bu peçeteyi tabağın iç kısmına değil yan tarafına koymak da diğer bir önemli nokta. Sofrada tütün ürünleri kullanmak, sakız çiğnemek, bir elektronik cihazla meşgul olmak da asla yapılmaması gerekenler arasında. Yemek esnasında tatsızlık yaratabilecek din, siyaset gibi konulara değinmemek de bir görgü kuralı olarak öne çıkıyor.

Basit Olsa da Gözden Kaçabilen Yemek Yeme Kuralları

Sofrada genel görgü kurallarına dikkat ettikten sonra sırada yemek yeme adabı var. Burada da kesinlikle uyulması gereken belli başlı noktalar var. Öncelikle yemeğe başlamadan önce kadınların rujlarını peçete ile azaltması büyük önem arz ediyor. Çünkü bardak veya kadehte kalan ruj lekesi hoş bir görüntü oluşturmuyor. Yemeğin tadına bakmadan evvel yemeğe tuz eklenmesi de kabul görmeyen durumlardan biri. Tuz vb. baharatlar da masanın uzağında ise uzanıp almak yerine yakın olan kişiden rica edilmeli. Yemeğe başladıktan sonra ağız hep kapalı olmalı, mümkün olduğunca sessiz yemeye ve içmeye dikkat edilmeli. Aynı şekilde öksürme, hapşırma gibi refleks anlarında sofranın dışına doğru dönmek oldukça önemli. Limon gibi sıçrayabilecek yiyecekleri kullanırken başkalarına rahatsızlık vermemek adına elle siper almak gerekiyor. Kullanılan çatal, kaşık vb. gereçlerin direkt masa üzerine konulması hem saygı hem hijyen açısından hoş karşılanmıyor. Bu yüzden tabağın içine koymak en uygunu oluyor. Tabağa alınan yemekler de abartılı miktarlarda olmamalı. Az bir miktar yedikten sonra doyulmadığı takdirde tekrar yemek almak daha uygun görüşüyor. Dişleri karıştırmak gibi davranışlardan da kaçınmak gerekiyor. Son olarak sofradan kalkarken teşekkür etmek, nezaket göstermek de sofra adabıyla ilgili başlıca ilkelerden.

Muhteşem sofralar hazırladığınız kafe veya restoranlarınızda konuklarınızı etkileyecek bir işletmecilik anlayışına sahip olmanız mümkün. Bunun için sizlere çeşitli avantajlar sunan Adisyo ile hemen tanışabilir ve sipariş yönetiminden stok takibine kadar çok sayıda işinizi kolayca tamamlamanın keyfine varabilirsiniz.

Paylaş:

İlgili Yazılar

Yeni nesil POS yazılımı

Önce deneyin, sonra kullandığınız kadar ödeyin.